Ev
SPD
Saarland: Tartışan tarafların yüzde beş engelinde başarısız olması iyi bir şey
Saarland’da Yeşiller, Sol ve FDP parlamentoya girmedi. Yeterince seçmeni ikna edemediler. Şimdi kendilerini yeniden düzenlemek zorundalar. Haklı olarak.
Moritz Eichhorn
Oylama kabinindeki kadın seçmen (sembol görseli)imago hisse senedi ve insanlar
İyi kurallar çirkin sonuçlara yol açtığında, hemen revizyon çağrıları yükselir. Saarland seçimlerinden sonra yüzde beş engelini kaldırma ya da en azından düşürme yönündeki baskı bu şekilde yorumlanabilir. Çünkü geçen Pazar günü yapılan eyalet seçimlerinde mecliste sadece AfD, CDU ve SPD vardı. Sol, Yeşiller ve FDP başaramadı. Engelde başarısız oldular. Yeşiller son derece yakın – sadece 23 oy eksikti. Üçü gelmediği için, SPD artık mutlak çoğunluğa sahip.
Oy Hakkı: Yüzde beş engeli nihayet kaldırılmalıdır!
Ama seçmenin istediği bu değil, diyorlar. Buna rağmen seçmenin tam olarak ne istediğini kimse bilmiyor. En iyi rehberimiz anketler değil, seçim sonuçlarıdır. Ve nihayetinde istikrar, küçük, hatta bazen küçülen grupların temsilinden daha değerlidir. Özellikle çıkarların giderek yıprandığı bir dönemde, yönetme yeteneğinin korunması önemlidir.
Gerçek şu ki, Saarland’daki hem Solun hem de Yeşillerin büyük sorunları var. Solda, kurucu baba Oskar Lafontaine ile partideki birçok meslektaşı arasındaki hiç bitmeyen çekişme var. Lafontaine artık seçimlere katılmamakla kalmadı, hatta kısa bir süre önce partiden istifa etti. Daha geçen yaz, Saarland’da artık sola oy verilmemesi çağrısında bulunmuştu. Grubun kendisi zaten iki kısma ayrılmıştı: Linke ve Saar-Linke.
Yeşiller’de de durum aynı. Zorlu eyalet birliği geçen yıl o kadar dağınıktı ki, federal seçimler için listeler hazırladı ve bu listeler daha sonra federal geri dönen memur tarafından nakde çevrildi. Bu tür bir yetersizlik zaman zaman bölge düzeyinde ortaya çıkar, ancak bırakın federal seçimleri eyalet düzeyinde değil. Seçmenlerin artık bu kaos birliklerine engeli aşmaları için yardım etmemesi bir hata gibi değil, mantıklı görünüyor. Her ikisi de ebedi tartışmalarını Parlamento’ya taşıyacaktı ve tartışmaların yararlı olup olmayacağı şüpheli olmaktan çok daha fazlası.
“sohbet dükkanı” mı? Temel Kanunun yaratıcıları bunu ne pahasına olursa olsun engellemek istediler.
Bir yandan Almanya’da tarihi nedenlerle yüzde beş engelimiz var. Tarihimiz, Alman anayasal babalarına ve annelerine çok fazla aşçının suyu bozduğunu ve çok fazla partinin demokrasiyi bozduğunu öğretti. Weimar Cumhuriyeti’nin zirvesinde, bunlardan 14’ü Reichstag’da temsil ediliyordu ve bu muhtemelen parçalanmış gruplar veya saf çıkar grupları olarak daha iyi tanımlanacaktı. İmparator “geveze”ye yaptığı hakarette ne kadar kötü niyetli olsa da, bunda bir parça doğruluk payı vardı. Temel Kanunun yaratıcıları bunu ne pahasına olursa olsun engellemek istediler.
Öte yandan, Alman modeli için ikna edici pratik nedenler de var, bu nedenle bir azalma çözüm olmayacak. Yüzde üç engeli, Almanya’daki Avrupa seçimleri için geçerlidir. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi’nin onları onaylayan kararında belirttiği gibi: AB Parlamentosu’nun koalisyon veya hükümet kurması gerekmiyor. Partilerin parlamentoya girebilmesi için oyların en az yüzde üçünü alması gereken İtalya’da, şu anda hükümette on yedi parti var.
Hür Demokratlar bile Saarland eyalet parlamentosuna giremedi. 2013’te Federal Meclis’ten ve ardından bir dizi eyalet parlamentosundan ihraç edilmenizden bu yana yüzde beş engelde başarısız olma konusunda özel bir deneyiminiz var. Ancak parti, düzenlemenin kaldırılması yönünde çağrıda bulunmadı. FDP’nin 2017 federal seçimleri için kampanya reklamı, yenilgiye açık bir gönderme yaptı. Oradaki ilk sözler şu: “Bazen birisinin seni yeniden başlaman için zorlaması gerekir çünkü o zaman yeniden düşünmen gerekir.” Seçmenler partiyi baştan başlamaya zorladı. Bunu sadece Saarland’daki başarısızlıklara tavsiye edebilirsiniz. Engeller engellemek için vardır. Bundan sonra tekrar başlayabilirsiniz.
Bu metin, Berliner Zeitung’un hafta sonu sayısında yayınlandı – her cumartesi kioskta veya burada abonelik olarak.
SPD
Saarland: Tartışan tarafların yüzde beş engelinde başarısız olması iyi bir şey
Saarland’da Yeşiller, Sol ve FDP parlamentoya girmedi. Yeterince seçmeni ikna edemediler. Şimdi kendilerini yeniden düzenlemek zorundalar. Haklı olarak.
Moritz Eichhorn
Oylama kabinindeki kadın seçmen (sembol görseli)imago hisse senedi ve insanlar
İyi kurallar çirkin sonuçlara yol açtığında, hemen revizyon çağrıları yükselir. Saarland seçimlerinden sonra yüzde beş engelini kaldırma ya da en azından düşürme yönündeki baskı bu şekilde yorumlanabilir. Çünkü geçen Pazar günü yapılan eyalet seçimlerinde mecliste sadece AfD, CDU ve SPD vardı. Sol, Yeşiller ve FDP başaramadı. Engelde başarısız oldular. Yeşiller son derece yakın – sadece 23 oy eksikti. Üçü gelmediği için, SPD artık mutlak çoğunluğa sahip.
Oy Hakkı: Yüzde beş engeli nihayet kaldırılmalıdır!
Ama seçmenin istediği bu değil, diyorlar. Buna rağmen seçmenin tam olarak ne istediğini kimse bilmiyor. En iyi rehberimiz anketler değil, seçim sonuçlarıdır. Ve nihayetinde istikrar, küçük, hatta bazen küçülen grupların temsilinden daha değerlidir. Özellikle çıkarların giderek yıprandığı bir dönemde, yönetme yeteneğinin korunması önemlidir.
Gerçek şu ki, Saarland’daki hem Solun hem de Yeşillerin büyük sorunları var. Solda, kurucu baba Oskar Lafontaine ile partideki birçok meslektaşı arasındaki hiç bitmeyen çekişme var. Lafontaine artık seçimlere katılmamakla kalmadı, hatta kısa bir süre önce partiden istifa etti. Daha geçen yaz, Saarland’da artık sola oy verilmemesi çağrısında bulunmuştu. Grubun kendisi zaten iki kısma ayrılmıştı: Linke ve Saar-Linke.
Yeşiller’de de durum aynı. Zorlu eyalet birliği geçen yıl o kadar dağınıktı ki, federal seçimler için listeler hazırladı ve bu listeler daha sonra federal geri dönen memur tarafından nakde çevrildi. Bu tür bir yetersizlik zaman zaman bölge düzeyinde ortaya çıkar, ancak bırakın federal seçimleri eyalet düzeyinde değil. Seçmenlerin artık bu kaos birliklerine engeli aşmaları için yardım etmemesi bir hata gibi değil, mantıklı görünüyor. Her ikisi de ebedi tartışmalarını Parlamento’ya taşıyacaktı ve tartışmaların yararlı olup olmayacağı şüpheli olmaktan çok daha fazlası.
“sohbet dükkanı” mı? Temel Kanunun yaratıcıları bunu ne pahasına olursa olsun engellemek istediler.
Bir yandan Almanya’da tarihi nedenlerle yüzde beş engelimiz var. Tarihimiz, Alman anayasal babalarına ve annelerine çok fazla aşçının suyu bozduğunu ve çok fazla partinin demokrasiyi bozduğunu öğretti. Weimar Cumhuriyeti’nin zirvesinde, bunlardan 14’ü Reichstag’da temsil ediliyordu ve bu muhtemelen parçalanmış gruplar veya saf çıkar grupları olarak daha iyi tanımlanacaktı. İmparator “geveze”ye yaptığı hakarette ne kadar kötü niyetli olsa da, bunda bir parça doğruluk payı vardı. Temel Kanunun yaratıcıları bunu ne pahasına olursa olsun engellemek istediler.
Öte yandan, Alman modeli için ikna edici pratik nedenler de var, bu nedenle bir azalma çözüm olmayacak. Yüzde üç engeli, Almanya’daki Avrupa seçimleri için geçerlidir. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi’nin onları onaylayan kararında belirttiği gibi: AB Parlamentosu’nun koalisyon veya hükümet kurması gerekmiyor. Partilerin parlamentoya girebilmesi için oyların en az yüzde üçünü alması gereken İtalya’da, şu anda hükümette on yedi parti var.
Hür Demokratlar bile Saarland eyalet parlamentosuna giremedi. 2013’te Federal Meclis’ten ve ardından bir dizi eyalet parlamentosundan ihraç edilmenizden bu yana yüzde beş engelde başarısız olma konusunda özel bir deneyiminiz var. Ancak parti, düzenlemenin kaldırılması yönünde çağrıda bulunmadı. FDP’nin 2017 federal seçimleri için kampanya reklamı, yenilgiye açık bir gönderme yaptı. Oradaki ilk sözler şu: “Bazen birisinin seni yeniden başlaman için zorlaması gerekir çünkü o zaman yeniden düşünmen gerekir.” Seçmenler partiyi baştan başlamaya zorladı. Bunu sadece Saarland’daki başarısızlıklara tavsiye edebilirsiniz. Engeller engellemek için vardır. Bundan sonra tekrar başlayabilirsiniz.
Bu metin, Berliner Zeitung’un hafta sonu sayısında yayınlandı – her cumartesi kioskta veya burada abonelik olarak.