Fibula: İnsanlığın İlk “Çengelli İğne” İcadı ve Forumdaşların Efsanevi Sorusu!
Merhaba sevgili forumdaşlar!
Bir gün gardırobumun önünde pantolonun fermuarı bozulmuş, düğmesi de kaybolmuş halde öylece kalakaldım. Çaresizce baktım etrafa: “Acaba şu meşhur fibula’yı bulan atamız böyle günler için mi ilham aldı?” diye düşündüm. İşte o an bu başlığı açmaya karar verdim. Çünkü bir insanın ilk defa iki kumaş parçasını birleştirmek için “çengelli iğneye” benzer bir şey yapması, insanlık tarihinin asıl dönüm noktası olabilir! (Tarım devrimi kimmiş, tekerlek kimmiş, bırakın onları.)
Kim Buldu Bu Fibula’yı?
Tarihçilere sorarsak fibula, Antik Roma ve Yunan dönemlerinde giyilen tunikleri, pelerinleri tutturmak için kullanılmış. Arkeologların kazılarda bulduğu bronz ve altın fibulalar, adeta dönemin “Gucci” tokaları gibiydi. Ama forumdaşlar, ben size söyleyeyim: Bu icadın gerçek bulucusu büyük ihtimalle evde “aman üstüm açıldı” diyen sıradan bir vatandaş, yani muhtemelen o dönemin dertli bir anasıydı. Çünkü erkekler stratejik düşünür: “Üşüyorum, o zaman daha fazla ateş yakayım.” Kadınlar ise empatik yaklaşır: “Çocuğun üstü açıldı, aman grip olmasın. Ne yapalım, iki kumaşı birbirine tutturacak bir şey icat edelim.”
Ve işte fibula böyle doğdu! Bir annenin gözyaşlarıyla, bir babanın “ama ben ateş yakmıştım” ısrarı arasında.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Fibula’yı Savaş Planına Dahil Etmek
Düşünün forumdaşlar, o dönemin erkekleri savaş meydanında, pelerinleri sürekli açılıyor. Haliyle komutan çıkışıyor:
— “Askerler! Kalkanı düşürmeyin, mızrağı unutmayın… ve pelerinlerinizi toplayın, yoksa çok rüzgâr oluyor!”
Erkek beyni devreye giriyor: “Bu iş bir strateji gerektiriyor. Kumaş açılmamalı. En iyi çözüm, metalden küçük bir alet yapıp oraya takmak.” İşte böylece fibula bir anda askeri stratejinin gizli kahramanı oldu. Aslında belki de fibulayı bulan kişi, savaşı kazanmak yerine pelerinini toplamaya çalışan bir askerdi!
Kadınların Empatik Yaklaşımı: Fibula’yı Moda ve İlişki Kurtarma Aracı Yapmak
Kadınlara gelince… Onlar için fibula sadece bir çengelli iğne değil, bir ilişki kurtarıcısı!
— “Sevgilim, tunik çok güzel olmuş ama biraz bol, düşmesin diye şuradan fibula ile tutturayım.”
— “Aa canım, ne kadar düşüncelisin, tam bana göre oldu!”
İşte empati! Erkekler savaş kazanmak için fibula kullanırken, kadınlar kalp kazanmak için kullanmış. Bir forumdaşımızın dediğini duyar gibiyim: “Abi fibula olmasaydı bugün romantizm diye bir şey olmazdı.” Kesinlikle haklısın.
Fibula’nın Forum Tadında Evrimi
— Antik Roma: “Pelerinin uçuşuyor dostum, fibula tak.”
— Orta Çağ: “Broş gibi tak, şık duruyor.”
— Modern Zamanlar: “Çengelli iğne” adıyla evimizin vazgeçilmezi.
Ve şunu da unutmamak lazım: Fibula, sadece kumaş tutturmakla kalmadı. Toplumları bir arada tuttu. Eğer o icat edilmeseydi, hepimiz hâlâ sürekli “kumaş kayıyor” şikâyetiyle yaşıyor olurduk.
Forumdaşlara Sorular!
Şimdi biraz da sizden yorum alalım:
1. Sizce fibula’yı ilk bulan kişi gerçekten kimdi? Bir savaşçı mı, bir anne mi, yoksa kumaşını düşüren şanssız bir filozof mu?
2. Erkeklerin stratejik yaklaşımı mı yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı bu icadı tarihe damga vurdu?
3. Evde hiç fibula (nam-ı diğer çengelli iğne) ile mucize yaratanınız oldu mu? (Ben mesela bir keresinde pantolon fermuarını fibula ile tutturup işe gitmiştim. “Ofis modası” yeni bir seviye atladı o gün
.)
Sonuç: Fibula İnsanlığın Gerçek Kahramanı
Sevgili forumdaşlar, belki de tarihin en az değer verilen icadı fibuladır. Çünkü o, ne yazıyla ne de ateşle yarışır. Ama fibula olmasaydı bugün kimse düzgün giyinemeyecek, moda endüstrisi diye bir şey olmayacaktı. Stratejik beyinlerin ve empatik kalplerin ortak emeğiyle insanlığa armağan edilen bu küçük alet, aslında büyük bir devrimin sembolüdür.
Ve şimdi söz sizde! Yazın bakalım: Sizin fibula hikâyeniz ne?
Merhaba sevgili forumdaşlar!
Bir gün gardırobumun önünde pantolonun fermuarı bozulmuş, düğmesi de kaybolmuş halde öylece kalakaldım. Çaresizce baktım etrafa: “Acaba şu meşhur fibula’yı bulan atamız böyle günler için mi ilham aldı?” diye düşündüm. İşte o an bu başlığı açmaya karar verdim. Çünkü bir insanın ilk defa iki kumaş parçasını birleştirmek için “çengelli iğneye” benzer bir şey yapması, insanlık tarihinin asıl dönüm noktası olabilir! (Tarım devrimi kimmiş, tekerlek kimmiş, bırakın onları.)
Kim Buldu Bu Fibula’yı?
Tarihçilere sorarsak fibula, Antik Roma ve Yunan dönemlerinde giyilen tunikleri, pelerinleri tutturmak için kullanılmış. Arkeologların kazılarda bulduğu bronz ve altın fibulalar, adeta dönemin “Gucci” tokaları gibiydi. Ama forumdaşlar, ben size söyleyeyim: Bu icadın gerçek bulucusu büyük ihtimalle evde “aman üstüm açıldı” diyen sıradan bir vatandaş, yani muhtemelen o dönemin dertli bir anasıydı. Çünkü erkekler stratejik düşünür: “Üşüyorum, o zaman daha fazla ateş yakayım.” Kadınlar ise empatik yaklaşır: “Çocuğun üstü açıldı, aman grip olmasın. Ne yapalım, iki kumaşı birbirine tutturacak bir şey icat edelim.”
Ve işte fibula böyle doğdu! Bir annenin gözyaşlarıyla, bir babanın “ama ben ateş yakmıştım” ısrarı arasında.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Fibula’yı Savaş Planına Dahil Etmek
Düşünün forumdaşlar, o dönemin erkekleri savaş meydanında, pelerinleri sürekli açılıyor. Haliyle komutan çıkışıyor:
— “Askerler! Kalkanı düşürmeyin, mızrağı unutmayın… ve pelerinlerinizi toplayın, yoksa çok rüzgâr oluyor!”
Erkek beyni devreye giriyor: “Bu iş bir strateji gerektiriyor. Kumaş açılmamalı. En iyi çözüm, metalden küçük bir alet yapıp oraya takmak.” İşte böylece fibula bir anda askeri stratejinin gizli kahramanı oldu. Aslında belki de fibulayı bulan kişi, savaşı kazanmak yerine pelerinini toplamaya çalışan bir askerdi!
Kadınların Empatik Yaklaşımı: Fibula’yı Moda ve İlişki Kurtarma Aracı Yapmak
Kadınlara gelince… Onlar için fibula sadece bir çengelli iğne değil, bir ilişki kurtarıcısı!
— “Sevgilim, tunik çok güzel olmuş ama biraz bol, düşmesin diye şuradan fibula ile tutturayım.”
— “Aa canım, ne kadar düşüncelisin, tam bana göre oldu!”
İşte empati! Erkekler savaş kazanmak için fibula kullanırken, kadınlar kalp kazanmak için kullanmış. Bir forumdaşımızın dediğini duyar gibiyim: “Abi fibula olmasaydı bugün romantizm diye bir şey olmazdı.” Kesinlikle haklısın.
Fibula’nın Forum Tadında Evrimi
— Antik Roma: “Pelerinin uçuşuyor dostum, fibula tak.”
— Orta Çağ: “Broş gibi tak, şık duruyor.”
— Modern Zamanlar: “Çengelli iğne” adıyla evimizin vazgeçilmezi.
Ve şunu da unutmamak lazım: Fibula, sadece kumaş tutturmakla kalmadı. Toplumları bir arada tuttu. Eğer o icat edilmeseydi, hepimiz hâlâ sürekli “kumaş kayıyor” şikâyetiyle yaşıyor olurduk.
Forumdaşlara Sorular!
Şimdi biraz da sizden yorum alalım:
1. Sizce fibula’yı ilk bulan kişi gerçekten kimdi? Bir savaşçı mı, bir anne mi, yoksa kumaşını düşüren şanssız bir filozof mu?
2. Erkeklerin stratejik yaklaşımı mı yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı bu icadı tarihe damga vurdu?
3. Evde hiç fibula (nam-ı diğer çengelli iğne) ile mucize yaratanınız oldu mu? (Ben mesela bir keresinde pantolon fermuarını fibula ile tutturup işe gitmiştim. “Ofis modası” yeni bir seviye atladı o gün
.)Sonuç: Fibula İnsanlığın Gerçek Kahramanı
Sevgili forumdaşlar, belki de tarihin en az değer verilen icadı fibuladır. Çünkü o, ne yazıyla ne de ateşle yarışır. Ama fibula olmasaydı bugün kimse düzgün giyinemeyecek, moda endüstrisi diye bir şey olmayacaktı. Stratejik beyinlerin ve empatik kalplerin ortak emeğiyle insanlığa armağan edilen bu küçük alet, aslında büyük bir devrimin sembolüdür.
Ve şimdi söz sizde! Yazın bakalım: Sizin fibula hikâyeniz ne?